SEDA TOLMAÇ
Sanatçı Gökçen Togay’ın “Geleneksele Hayat Katan” isimli sergisi, Next Level Sanat Galerisi’nde Başkentli sanatseverlerle buluştu.
Geleneksel Türk el sanatlarına dair seçkilerin yer aldığı ve açılışı 21 Eylül’de gerçekleştirilen sergi, geleneksel Türk el sanatlarından olan keçe, ebru, hat, örgü, deri dövme, kat’ı sanatı, dokumacılık ve lüle taşından oluşturulan eserlerle dikkati çekiyor.
Sergide, deri dövme, keçe vb. çalışmalarla yapılan eserler yerini aldı
Sanatçı Togay’ın, deri dövme çalışmasıyla birbirinden farklı eserleri Ankaralı sanatseverlerle buluşturduğu, aynı zamanda sanatçının orijinal boyutuyla keçeden yaptığı Piri Reis Haritası’nın yer aldığı sergi, 30 Eylül’e kadar ziyaretçilerini bekliyor.
Biz de, Ticari Hayat Gazetesi olarak, sergi açılışında bir araya geldiğimiz sanatçı Gökçen Togay ile hem sergide yer alan eserleri hem de geleneksel Türk el sanatları üzerine sohbet ettik.
Gazi Üniversitesi Geleneksel Türk El Sanatları Öğretmenliği mezunu olan Gökçen Togay, aynı bölümde yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra Ankara Olgunlaşma Enstitüsü’nde Moda Tasarımı eğitimi aldığını dile getirerek, şu anda özel bir okulda moda tasarımı eğitimi verdiğini söyledi.
Sanatın her yönüyle ilgiliyim
“Sanatın her yönüyle çok ilgiliyim” diyen sanatçı Togay, ‘geri dönüşüm’ konusuna oldukça önem verdiğinden söz ederek, elde ettiği malzemeleri yaptığı çalışmalarda kullandığını belirtti.
Kurban kesim alanından topladığım koçboynuzlarını kullandım
Togay, keçeden yaptığı bir çalışmasında, koçboynuzu kullandığını ifade ederek, şunları söyledi:
“Bir çalışmamda koçboynuzu kullandım. Kurban kesim alanından topladığım koçboynuzlarını kuruttum. Daha sonra, çalışmama uygun olacak şekilde bu boynuzları çalışmamım içerisinde kullandım.”
Togay, bir başka çalışmasında ise, doğada bulunan yosunları kullandığını belirterek, sanatın içinde geri dönüşüme oldukça önem verdiğini ve sanatın hayatın içinde var olduğunu söyledi.
Seyyahların çizdikleri resimleri ‘deri dövme’ ile günümüze taşıdım
Sanatçı Togay, sergide yer alan eserlerinin arasında deri dövmeden yapılan çalışmalar olduğuna dikkati çekerek, “Osmanlı Devleti’ne 1800’lü yıllarda seyyahlar gelmiş. Bu seyyahlar da, Osmanlı Devleti’nin o dönemki yaşayışını kendi ülkelerinde tanıtmak amacıyla resimler çizmiş. İşte ben de seyyahların o dönem çizdikleri resimleri, deri dövme ile yeniden günümüze taşıdım” dedi.
Deri dövme, zor bir iş
Deri dövme sanatının zor bir iş olduğunu da vurgulayan Togay, deri dövme çalışmasının birkaç aşamayla gerçekleştirilebildiğini ifade etti. Togay, deri dövmenin vakit alan ince bir iş olduğunu belirtti.
Geleneksel sanatları tanıtmaya daha çok ihtiyacımız var
Günümüzde, geleneksel Türk el sanatlarının yeniden ilgi görmeye başladığından da söz eden sanatçı Togay, geleneksel sanatların birçok alanının olduğunu ve geleneksel sanatlarda kullanılan birden çok tekniğin olduğunu dile getirdi.
“Geleneksel sanatları daha çok tanıtmaya ihtiyacımız” var diyen Togay, sözlerine şöyle devam etti:
“Geleneksel sanatlar denilince insanın aklına ebru sanatı geliyor. Yani genellikle, ebru ya da hat sanatı biliniyor. Ancak, geleneksel sanatların alanı çok geniş. Kat’ı sanatı, deri dövme, metal dövme, keçe gibi birçok sanat, geleneksel Türk el sanatları içerisinde yer alıyor. Dolayısıyla, bizlerin bu sanatları yaptığımız çalışmalarla daha çok tanıtmaya ihtiyacımız var.”
Geleneksel Türk El Sanatları Hakkında
Kat’ı sanatı
Kat’ı sanatı, bir kâğıt veya deri üzerindeki yazıyı, motifi veya şekli oyup çıkartarak bir başka kağıt ya da deriye yapıştırmak suretiyle gerçekleştirilen bir süsleme sanatıdır. Bu şekilde yapılmış esere ‘kaatıa’ veya ‘mukatta’; sanatkârına ‘kaatı’ ve ‘kattaa’ denir. Kâğıdı kesip oyarak meydana getirilen yazılara ise ‘mukatta yazı’ denir.
Kat’ı sanatı, kökeni 15. yüzyıla dayanan bir sanat. Özenle hazırlanmış bir kompozisyondaki uygun desen ya da desenler bütününün ince bir kâğıt veya deriden, pozitif veya negatif olarak oyulmak suretiyle çıkartılıp uygun bir zemine yine ustalıkla yapıştırılması olarak da tanımlanan kat’ı sanatında, yapıştırılan diğer zemin ise kâğıt, pasparto, cam veya deridir.
Keçe sanatı
Keçenin ana malzemesi yündür. Genelde koyun yünü kullanılır, ama deve tüy ve alpaka yünleri de kullanılır. Keçe yapımı çok eski bir uğraş. İki çeşit keçe yapımı vardır. Biri ıslak keçe yöntemi ve diğeri iğne ile yapılan keçelerdir. Islak keçe daha sağlam olur. Keçe iğnesi ile yapılan eserler daha çok süs amaçlı yapılır. İkisi bir arada da kullanılabilir. Daha detaylı süsleme yapabilmek için ıslak keçenin yanına kuru keçe de kullanılabilir.
Keçe, yünden yapıldığı için faydalıdır. Evde kullanıldığında odadaki nem oranını düzenler. Çok nemliyken, nemi alır, çok kuru bir hava varken de ortama nem ekler. Çalışma sırasında da yünlere dokunmak, okşamak insanı çok sakinleştirir.
Ebru sanatı
Geleneksel sanatlar içerisinde en çok bilinen ebru sanatıdır. Ebru sanatı; ebru teknesindeki renklerin, suyun ve ebru sanatçısının ruh halinden yansıyanların sihirli bir karışımından oluşuyor. Kitre ile yoğunlaştırılan su yüzeyinde, özel boyalar kullanarak, fırça, biz ve tarak gibi aletlerle ve bir takım özel tekniklerle oluşturulan desenlerin kâğıt üzerine aktarılmasıyla yapılan süsleme sanatına; ebru sanatı deniyor. Battal ebru, gel-git ebru, şal ebru, serpme, bülbül yuvası, taraklı ebru, zemin ebrusu, hafif ebru, dalgalı ebru gibi pek çok farklı desenin oluşturulması için kullanılan farklı teknikler bulunuyor.
Hat sanatı
Hat sanatı, Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı yazma sanatıdır. Bu sanat, yazı ve çizgilerle yapılmaktadır. Belirli kurallar çerçevesinde ilerlemeyen, hattat’ın kendi yönlendirmesiyle yapılan Hat, matbaanın icadından önce elle yazılan kitaplar aracılığıyla gelişmiş ve yaygınlaşmıştır. Hat Sanatının modern bir tanımı ise “işaretlere anlamlı, ahenkli ve hünerli bir şekilde biçim verilmesi sanatı” şeklindedir.
Günümüzde yaşanan teknolojik gelişmeler hat sanatını da etkilemiştir. Eskiden saatler harcanarak yapılan hat, artık bilgisayar yardımıyla dakikalar içerisinde hazırlanabilir. Değişimle birlikte gerçek hat ustalarının sayısı da oldukça azalmıştır ve gün geçtikçe de azalmaya devam etmektedir.